
Banliyö Kitap, Distopya Akademi’nin yürüttüğü Distopya Kitaplığı serisinin dördüncü halkasını okurlarla buluşturdu: “Mahremiyet”.
Zamanın hızla aktığı, her şeyin görünür olmaya zorlandığı bu çağda, “mahremiyet” belki de en çok yitirdiğimiz ama en çok ihtiyaç duyduğumuz kavramlardan biri. İnsan, kendine ait olanı korumakla yükümlü; kimi zaman bir düşüncesini, kimi zaman bedenini, kimi zamansa sadece sessizliğini… İşte tam da bu noktada “Distopya: Mahremiyet”, insanın içsel alanını savunmaya çalışan bir duruşla çıkıyor karşımıza.
Bu sayıda yazarlar, mahremiyeti bir duvar değil, bir nefes alma alanı olarak yeniden tanımlıyor. Bir bakışla bile delip geçilebilecek sınırları, sözcüklerle örüyor; mahremiyetin ne olduğunu değil, neye dönüştüğünü sorguluyorlar.
“Görünmek” ile “görülmemek” arasında gidip gelen insanın hikâyesini, sessizliğin içindeki anlamı arayanlara sunan bu sayı, yalnızca okumak isteyenlere değil, düşünmeye cesaret edenlere de sesleniyor.
“Distopya: Mahremiyet”, kitapyurdu başta olmak üzere, dijital platformlarda okurunu bekliyor.